Ana içeriğe geç

Ciddi bir halk sağlığı problemi olarak 'Diyabet'

Diyabet, açık ismi ile Diabetes Mellitius, son 10 yılda alarm edici nitelikte yükselmektedir. Son yıllarda, bu nedenle tüm dünyada, tip 2 diyabeti mellitius epidemisinden söz edilmektedir. Bu durum, büyük şehir merkezlerindeki yaşam koşullarının getirdiği şişmanlık ve oturgan yaşam şeklinin bir sonucudur. Ülkemizde de durum aynıdır. Şişmanlık ciddi olarak artmaktadır, kadınlarda daha fazladır ve şişmanlık gövdesel özellik göstermektedir. Ülkemizde, 1999 yılında yapılan bir çalışmada diyabet insidansı % 7.2 iken, daha sonraki yıllardaki çalışmalarda o andaki diyabeti insidansı (eski ve yeni olgular birlikte) 10-14’lere çıkmaktadır. Gövdesel şişmanlık diyabet’ten başka yüksek tansiyon, kalp damar tıkanıklığı, kolestrol yüksekliği ve diğer damar hastalıklarına neden olmaktdaır.

Tüm diabetes mellitius olgularının büyük kısmını (% 80-90’nını) tip 2 diabetes mellitius oluşturur. Tip 2 diyabet, pankreas yeterli insülin salgısı yapamazsa ya da normal veya yüksek insülin değerlerine vücutta dokularda direnç varsa gelişir. Tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalık madeni bir paranın iki yüzü gibidir. Bu nedenle diabetes mellitus tanısı almış olgular, kardiyovasküler hastalığı olmasa da bu yönden iyice incelenmeli ve değerlendirilmelidir.

Tip 2 diyabet önceden bilinebilir mi?
Tip 2 diyabet, tanınmadan yıllar önce glukoz metabolizması anormallikleri bireyde saptanabilir (Pre-diyabet). Bunlar bozulmuş açlık glukozu ve/veya bozulmuş glukoz toleransıdır. Her ikisinin de doğal seyri farklı olmasına rağmen yaklaşık olarak bu olguların % 25’i, 3-5 yıl sonrasında diyabet geliştirebilir.

Tip 2 diyabet açısından risk faktörleri nelerdir?
45 yaş üzerinde olmak, kilo fazlalığı olması, birinci derecede akrabalarında diyabetli olması, fiziksel olarak aktif olmamak, Afrika kökenli, Amerikalı, İspanyol, Kızıldereli, Asyalı, Pasifik adaları yerlisi olmak. Doğumda 4.1 kg üzerinde olmak, hipertansiyon(14/9’dan yukarı), önceden glukoz tolerans bozukluğu veya bozulmuş açlık glukozu bulunanlar, polikistik over sendromu olanlar, damar hastalığı olanlar.

Tip 2 diyabet önlenebilir mi?
Tip 2 diyabetin önlenmesinde 3 faktör değerlendirilmiştir: egzersiz, kilo vermek ve ilaç tedavisi. Sigaranın bırakılması da son derece öenmlidir. En olumlu etki, yoğun yaşam tarzı değişikliği ile olmuştur.

Önerilen yaşam tarzı değişikliğinin hedefleri nelerdir?
Vücut ağırlığının % 5-10’u kadar azalması, orta yoğunlukta egzersiz yapılması, bozulmuş glukoz toleransı olan bireylerde, birey 60 yaşından küçükse ve şişmansa veya kardiyovasküler hastalık için risk faktörleri varsa, metformin tedavisi diyabetin önlenmesinde yararlı olmaktadır.

Diyabet için tarama yapılmalı mıdır?
Tip 1 diyabet için rutin tarama önerilmemektedir. Tip 2 diyabet içinse diyabet önerilmektedir. İdeal bir tarama testi yoktur. Fakat önemli bir halk sağlığı problemi olan bu hastalık için, açlık kan şekeri veya herhangi bir kan şeker, veya glukoz yükleme testi sırasındaki 2. Saat kan şekeri pek çok tanı almamış tip 2 diyabetli olgu tanınabilir.

Tarama için öneriler nelerdir?
45 yaş ve üzerindeki her hasta açlık kan glukozuna baktırmalıdır. Açlık kan glukozuna baktırmalıdır. Açlık kan glukozu 100 mg/dL değerden düşükse ise normaldir. 3 yıl sonra tekrar edilmelidir. Açlık kan glukozu 100 mg/dL değerden yüksekse incelemeye devam edilmelidir.

Diyabet nasıl tedavi edilir?
Müzmin bir tıbbi durumdur. Tedavisi ömür boyu yapılmalıdır. Tedavide diyabet ile ilgili bilgilendirme, yaşam tarzı değişikliği esas olmak üzere ilaçların seçimi ve düzenli olarak olgunun değerlendirilmesi önemlidir.

Not: Bu röportaj “Gazete Ankara Tıp - Sayı 9” içerisinde yayınlanmıştır.